Erasmustayken nereler gezilir



Seçenek - 1: İtalya!

Erasmustayken kolayca gidip gezebileceğiniz ve gezdiğinizden asla pişman olmayacağınız yerlerin başında İtalya geliyor. Biz Toussaint tatili boyunca İtalya'da çeşitli şehirleri gezmiştik. İşte size kısa zamanda bir sürü yer görebileceğiniz bir gezi planı!
İtalya-Paris arası o kadar da yakın olmadığı için ulaşım için treni değil de uçağı tercih etmenizi öneriyoruz. Trenle yolculuk yapmayı seçerseniz de biletinizi de gece yolculuk yapacak şekilde alırsanız daha rahat olur; çünkü 11-12 saat sürüyor yolculuk. Ucuz yolculuk yapabilmek için biletlerinizi biraz önceden almaya özen gösterin. Easyjet'te veya Ryanair'da ucuz bilet bulabilirsiniz. Valizinizi hazırlarken bu havayolu şirketlerinin sadece el bagajına izin verdiğini ve özellikle valizinizde bulunan sıvılara dikkat etmeniz gerektiğini unutmayın. Yoksa havaalanında bir şeyleri atmanız gerekebilir. Bu nedenle gideceğiniz havayolu şirketinin kabin bagajıyla ilgili sınırlamalarını anlatan kılavuzu dikkatlice okuyun!
Seyahat programımız Venedik-Floransa-Padova şehirlerini kapsayacak. Gidiş biletinizi Venedik, dönüş biletinizi Floransa üzerinden alabilirsiniz (ya da tam tersi). Süre olarak 1 hafta bu program için yeter ve artar bile. Kalacak yer İtalya'da çok sorun olmuyor; çünkü her yerde otel var. Bu link üzerinden otel aratabilirsiniz. Venedik'in içindeki oteller çok pahalı gelirse Mestre'deki otelleri deneyin. Venedik'le arası trenle 5 dakika ve sürekli tren var.

Venedik

Venedik gitmemiş herkesin gitmeyi hayal ettiği şehirlerden birisi. Gitmiş olanlar da tekrar ziyaret etmenin planlarını yapıyor. Erasmusunuz boyunca Venedik'i görme fırsatını kaçırmayın. Biletinizi Paris'ten Venedik Marco Polo Havalimanına alırsanız ulaşımınızı rahat sağlamış olursunuz. Havaalanından Venedik'e otelinizin bulunduğu yere göre iki türlü ulaşım var. Birincisi ACTV'nin otobüsleri, ikincisi de Alilaguna’nın botları. Hangisini seçeceğinize aslında Venedik’te nereye gideceğinize göre karar vermeniz gerekiyor. Marco Polo Havaalanı Venedik arası ulaşımın birinci tercihi ACTV’nin hemen havaalanının çıkışındaki otobüsleri. Geliş terminalinden çıkar çıkmaz Exit/Uscita B’nin yakınındaki Line/Ligna 5-AeroBus sizi anakaradan alıp yaklaşık 20 dakikada Venedik adasına getirecektir. Otobüslerin varış durağı olan adanın en batısında sayılabilecek Piazzale Roma, aynı zamanda Venedik içi ulaşım için önemli bir de başlangıç noktası. Buradan sonrası ise oldukça kolay; artık Venedik’tesiniz demektir ve Venedik’in asıl ulaşım aracı olan vaporettolar ile karşılaşacaksınız. Fakat bizim önerimiz bunları kullanmamanız çünkü Venedikliler için çok ucuz olan bu hizmet, turistler için oldukça kazık :) Bunun yerine zaten eşsiz bir güzelliğe sahip olan bu şehrin sokaklarında yürümeyi tercih edebilirsiniz. Ayrıca yine bu otobüsü kullanarak Mestre'ye ulaşabilirsiniz.
Konaklama konusunda önerimiz Appartamento FantàsiaVenedik'in içinde ara ve dar bir sokakta tam olarak Venedik'in ruhunu yaşayabileceğiniz oldukça temiz ve Venedik'teki diğer otellere ve apartlara göre oldukça uygun bir yer. Ayrıca buraya ödediğiniz ücretle bir sosyal sorumluluk projesine ödenek oluşturuluyor. Aynı zamanda buranın restoranının da eşsiz lezzetlerinden faydalanmayı unutmayın. Buranın adı da Ristorante Fantàsia.
Burada gezilecek yer için çok fazla düşünmeye gerek yok. Venedik zaten bir açık hava müzesi; istediğiniz gibi gezebilirsiniz. Zaten Venedik'te en güzel fotoğrafları sokak aralarındaki kanal manzaralarında yakalayacaksınız. Bunun dışında özellikle görmenizi önerebileceğimiz yer San Marco Meydanı, San Marco Bazilikası ve Palazzo Ducale (Dukalık Sarayı) olabilir. 

Floransa

İtalya tatiliniz boyunca en çok günü Floransa'ya ayırmalısınız. Floransa Rönesans'ın başkenti olduğu için gerek kiliseleri, gerek sarayları, gerek de müzeleriyle kültürel bir doyum noktası. Tek sıkıntısı neredeyse bütün müzelerin ücretli ve pahalı olması. Bizler de maalesef Avrupa Birliği vatandaşları olmadığımızdan bu ücretlere tabiyiz. Bu yüzden birkaç günlük müze giriş biletlerinden almak sizin için daha avantajlı olabilir. Biz gerek olduğunu düşünmemiştik ama sonradan çok pişman olduk. O bilete de buradan ulaşabilirsiniz. Floransa'ya vardığınızda mutlaka bir rehber ve bir harita edinin. Hatta eğer mümkünse gitmeden önce biraz Floransa'nın tarihini araştırın. Çünkü hala tarihte yaşayan bir şehir Floransa ve bu şehri tamamen anlayabilmek için tarih bilgisi size çok yardımcı olacaktır. Bizim özellikle gezmenizi önerdiğimiz birkaç yer var:
  • Palazzo vecchio (mümkünse hava karardıktan sonra gezin; terasının manzarası çok güzel)
  • Galleria degli Uffizi (sabah çok erken gidin, çok sıra oluyor ya da gitmeden rezervasyon yaptırın): Da Vinci’nin, Botticelli’nin ve benzeri sanatçıların Louvre’daki eserleri dışındakiler burada bulunuyor
  • Battistero di San Giovanni
  • Santa Maria del Fiore – Il Duomo (Kubbenin tepesine mutlaka çıkın)
  • Museo dell’Opera del Duomo: Michelangelo ve Donatello’nun çoğu önemli eseri burada sergilenmekte.
  • Ponte Vecchio
  • Palazzo Pitti
  • Basilica di Santa Croce: Çoğu ünlü kişinin anıt mezarları burada bulunuyor. Örneğin; Macchiavelli, Galileo Galilei, Michelangelo
  • Basilica di Santa Maria Novella
Yemek için biraz pahalı ama çok lezzetli bir öneri: Piazza Santa Croce'deki Odissea Sas (Piazza di Santa Croce, 11, 50122 Firenze)

 

Padova

Padova'nın Kuzey İtalya'daki en eski şehir olduğu iddia ediliyor. Venedik Cumhuriyeti'nin yönetimi altında olduğu yıllarda en zengin zamanlarını yaşamış ve Rönesans döneminin öncü ressamlarından Giotto'nun eserlerinin bulunduğu bir şehir Padova. Venedik'ten eğer direkt trene denk gelirseniz 25 dakika uzaklıkta, duraklarda duran trene denk gelirseniz 1 saat uzaklıkta. Biletinizi Venezia Santa Lucia tren istasyonundaki makinelerden ya da gişelerden alabilirsiniz. İtalya'da biletlerinizi internetten değil de bu şekilde almanızı özellikle öneririz çünkü internetten aldığınızda özellikle en pahalı biletler (freccia - hızlı tren) sistemde gözüküyor. 


Şapelin iç kısmı
Padova'ya vardıktan sonra ilk durağınız kesinlikle Scrovegni Şapeli olmalı. Gitmeden 1-2 gün önce rezervasyon yaptırmayı unutmayın. Çok kalabalık olabiliyor. Bu şapel erken Rönesans dönemine ait ve içindeki freskler Giotto tarafından çizilmiş. Nemden, ısıdan ve ışıktan zamanla freskler bozulmaya uğradığı için bu dönemde çok iyi korunuyorlar. İçeri ancak gruplar halinde girebiliyor, sadece belli bir süre kalabiliyor ve fotoğraf çekemiyorsunuz. Fresklerde İsa'nın hayatını takip edebilirsiniz. Bir duvarda da kıyamet günü resmedilmiş. Bu şapeldeki fresklerin bu kadar önemli olmasının sebebi, döneminin resim algısının çok ilerisinde olan Giotto'nun perspektif algısı, mavi rengi kullanışı ve insanları resmetme becerisi.
İkinci durağınız, içinde yine Giotto'nun eserlerinin bulunduğu Eremitani Kilisesi ve Müzesi olabilir. Bu kilisede de yine Rönesansın öncü ressamlarından birisi ve Giotto'nun öğrencisi olan Andrea Mantegna'nın eserlerini görebilirsiniz.
Bunların dışında şehir tam bir Rönesans şehri ve o günden bugüne çok az değişmiş. Bu yüzden sadece sokaklarında gezerek bile bir müze gezmiş gibi olabilirsiniz.
Padova'ya  gitmişken oranın en ünlü restoranında yemek yemeyi unutmayın. 1831 yılından beri hizmet vermekte olan Ristorante Pedrocchi sizi pişman etmeyecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder